Eşinin ölümüne neden olan doktoru mahkum ettirdi

DüzceSonHaber

Eşinin ölümüne neden olan doktoru mahkum ettirdi
9.07.2020 - 12:30

5 yıl önce eşi Güler Albayrakoğlu'nun bel fıtığı ameliyatı sonrası kaybeden emekli öğretmen Sebahattin Albayrakoğlu (65), eşinin hayatını kaybetmesinden sorumlu tuttuğu doktordan şikayetçi oldu. Yaklaşık 5 yıl süren dava sonuçlanırken, doktor 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Davanın sonuçlanmasının ardından Sebahattin Albayrakoğlu, eşinin mezarına giderek dua etti.

Düzce'de emekli öğretmen Sebahattin Albayrakoğlu, 2015 yılının Eylül ayında eşi Güler Albayrakoğlu'nu (58) bel fıtığı şikayeti ile Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürdü. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. O.A., Güler Albayrakoğlu'nun fizik tedavinin ardından ameliyat olmasına karar verdi. Güler Albayrakoğlu, 25 Kasım 2015 tarihinde ameliyata alındı. Güler Albayrakoğlu ameliyat sırasında yaşamını yitirdi. Sebahattin Albayrakoğlu sorumlu tuttuğu doktordan şikayetçi olarak hukuk mücadelesi başlattı. 5 yıl süren dava 2 Temmuz 2020 tarihinde sonuçlandı. Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi, "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma" suçundan yargılanan Dr. O.A.'nın 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezasına indirilmesine karar verdi. Ceza para cezasına çevrilerek, doktor 36 bin 400 lira adli para cezasıyla cezalandırıldı. Sebahattin Albayrakoğlu, mahkeme sonucunun ardından eşi Güler Albayrakoğlu'nun mezarına giderek dua etti.

Sebahattin Albayrakoğlu, 2015 yılının Eylül ayında bel fıtığı şikayetiyle eşini hastaneye götürdüğünü belirterek, "Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı O.A. tarafından muayene edildi. Serumlar verildi ve aynı gün fizik tedavi için hastaneye yatırıldı. 4 gün boyunca tedavi yapıldı. Daha sonra doktor ameliyat olması gerektiğini söyledi. Bizde kabul ettik. 24 Kasım 2015 tarihinde ameliyat olacaktı. Eşime ameliyat elbiseleri giydirildi. Yaklaşık 1 buçuk saat bekletildikten sonra anestezi uzmanı ameliyata müsaade etmedi. Bazı tahlillerin eksik olduğunu söyledi. Ameliyatı 25 Kasım 2015 tarihine erteledi. 25 Kasım 2015 saat 08.15'de ameliyata girdi ve doktor 'yarım saatlik işi var' dedi. Yarım saat içinde iki tane ana damar bir tanede kılcal damarı kesmiş. Kestikten sonra hemen ameliyat yerini kapatıyor. Hastayı olduğu gibi bırakıyor ve hasta komaya giriyor. Yanında ki anestezi uzmanı diyor ki bunda iç kanama ve kan kaybı var. Kan vermeye başlıyorlar. Serum da veriyorlar, ancak nabız yükselmiyor. Bunu anestezi uzmanı 3 kez tekrar ediyor. Doktor ise hayır diyerek durumu ciddiye almıyor. Aradan 3 saat geçtikten sonra anestezi uzmanı kendi inisiyatifi ile genel cerrahları çağırıyor. Operasyon yaptırıyor. Operasyon sonucunda 2 ana damar ile 1 kılcal damarın kesildiği belirleniyor. Kalp damar cerrahisi damarları onarıyor fakat vücutta kan kalmamış. Bütün verdikleri kan ve kendi kanı karın boşluğuna akmış, oradan aldılar ama bir daha ayılmadan akşam saat 19.50'de vefat ettiğini söylediler." dedi.

"EŞİMLE HELALLEŞEMEDİM"

Albayrakoğlu, ameliyatın basit bir operasyon olduğunu söyledikleri için eşi ile helalleşmediğini belirterek, "Gayet sağlam güle oynaya ameliyata gittik. Cenazesini aldık geldik. Ne kızım ne oğlum ne de ben helalleşmeden doktorda yarım saatlik önemsiz bir operasyon olduğunu söyleyince bizde buna güvendik. Ameliyat oldu bizde cenazesini aldık." dedi.

"DOKTORDAN BAŞSAĞLIĞI BEKLEDİM"

Eşinin ölümü sonrası doktordan bir özür yada başsağlığı beklediğini  dile getiren Albayrakoğlu, "Doktordan ben bir başsağlığı yada özür bekledim. Bunları yapmadı ertesi gün gitti doktorluğa devam etti. Bir şey olmamış gibi davranınca benden de aracıları araya koyarak olsa dahi özür ya da başsağlığı dilemediği için bende doğrusu kızdım. Kızınca devlet hastanesinden raporları aldım. Bu raporlarla beraber Cumhuriyet savcılığına dilekçe vererek davayı başlattım." diye konuştu.

"AVUKAT DAHİ TUTMADIM"

Dava süresince avukat dahi tutmadığını ifade eden Albayrakoğlu, "Avukat tutmadım. Çünkü deliller çok sağlamdı. Bunun için gerek duymadım. Bir taraftan da tazminat davası açtım. Tazminat davasını da kazandım. Şu anda itiraz ettim. Verdikleri meblağı kabul etmedim. Danıştay'da dava açık duruyor. Bu ceza davası ise 2 Temmuz 2020'de sonuçlandı. Doktor suçlu bulundu. 36 ay hapis cezasına çarptırıldı. 6 ay indirim yaptılar 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Avukatı bunu paraya çevirmek istedi ve paraya çevrildi." dedi.

“BEKLENTİM DOKTORUN GÖREVDEN ALINMASI"

Albayrakoğlu doktorun görevden alınmasını beklediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Benin beklentim para yada doktorun hapiste yatması değil. Bu doktorun tamamen görevden alınmasını, Sağlık Bakanlığı'nın dışına itilmesini istiyorum. Çünkü bilgisiz ve ön görüsü olan birisi olmadığını düşünüyorum. Mahkeme boyunca da bunu gördüm. 58 yaşında bir kişiye yaşlı dedi. Hiç tansiyon sorunu olmayan eşime tansiyon hastası dedi. Mahkemede bunları savundu. Fakat Adli Tıp Kurumu'nun raporları doktorun doğruyu söylemediğini ortaya çıkardı. Raporlara göre ceza aldı. Benim tek amacım bir başkalarını da yakmasın."