COVID’IN SİYASİ MALZEME YAPILMASI

  • 15.04.2021 00:00

Normal şartlarda buraya yazma amacım sadece okuyan herkesi farklı bir pencereden bakmaya teşvik edebilmek ve eğer elimden gelebilirse  ufak da olsa bakış açıları ve belki bazı şeyleri pozitif yönde değiştirebilmekti. Her insan gibi benimde siyasi, dini vs bir görüşüm var ama buradaki amaç ne bunları okuyanlara empoze etmek, ne bir görüş savunmak, ne de kişiler üzerinden konuşup yorum yapmak. O yüzden bu yazıyı okuyan herkesten ilk ricam beni bir kalıba koymayın birilerini ya da bir şeyleri savunuyor diye bakmayın sadece söylediklerimin doğruluğunu ve yanlışlığını siz de tüm ön yargılarınızdan sıyrılıp safi akılla süzgeçten geçirin, olayları kişiselleştirmeyin.

Gündemi yakından takip eden biri olarak sabah ilk işim haber açmaktır normalde ve bugüne de öyle başladım ama bir siyasi partinin liderinin corona’nın 3. dalgasıyla ilgili yaptığı yorum sinirlerimi tavan yaptırdı. Şu an dünya coronanın etkilerinden kurtulurken bizim yaşadığımız 3. Dalga tamamen hükümetin beceriksizliği dedi. Bunu diyen bir insan bir yıldan fazladır başta Sayın Sağlık Bakanımız dahil olmak üzere bu alanda tüm çalışan herkese o kadar büyük haksızlık yapmış oldu ki bu kadar büyük bir haksızlıkla vicdanı nasıl rahat eder bilmiyorum.

Hadi şimdi biraz empati yapalım ve taaa ilk günlere dönelim. Ben kendi eğitim durumumdan dolayı ilk başta bu durumu yurt dışında yaşadım ve tüm bu süreç boyunca Avrupa, ABD ve ülkemizi yakından takip ettim. Şimdi size süreci (tekrar belirtiyorum) tamamen tarafsız bir şekilde anlatacağım sizde o şekilde okursanız çok mutlu olurum.

Covid ilk çıktığında Dünya’nın en gelişmiş Avrupa’nın en güçlü ülkelerinden birindeydim. Başta her yerde gibi ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı orda da hatta herkes her sene çıkan kuş griplerine benzer olur diye yorumlar yapıyordu. Sonrasında Wuhan’da olanlarla işin ciddiyeti ortaya çıkmaya başlayınca her ülke kendince tedbirler almaya başladı, benim bulunduğum dünyanın en gelişmiş ülkesi kendi bilim adamlarının bangır bangır bağırmasına rağmen mevcut hükümet durumu ciddiye almadı, ki sonra çıkıp halktan özür diledi, sayılar birden artmaya başladı etrafındaki ülkelerde toplu ölümler başladı ama hala ciddi bir yaptırım yoktu. Okulda bu alanın en büyükleri bir toplantı yapıp durumun çok kötüye gittiğini toplu ölümler olabileceğini söyledikleri anda, ki bunu ancak gurbette yaşayan memleket aşıkları anlar, ya burada ölürsem ve virüsten dolayı cenazem gelmezse oralarda kalırsam korkusu kapladı, hemen bilet baktım. Şuan sorumsuzlukla suçlanan bu hükümet o kadar hızlı ve net tedbirler aldı ki tam üç defa farklı ülkelerden aktarmalı giriş yapabilmek için bilet almak  zorunda kaldım. Kapılar kapandığından hepsi iptal oldu. O ara yine canım ülkemde hastaneler ekipmanlar güçlendirilirken benim bulunduğum yerde hava alanı morga çevriliyordu, şehrin merkezine morg inşa ediliyordu. Tabi orda da hiçbir zaman bizleri yalnız bırakmayan vatanımızda hissettiren elciğimizle görüştüğümüzde korkmamızı ülkemizin hiçbir vatandaşını bırakmayacağını söylediler ve nitekim özel uçaklar kaldırıp hepimizi getirdiler. O bekleme sürecinde en korkuncu bulunduğum ülkenin il yöneticilerinin toplu ölümlerde eğer cenazeler çok olursa yakma yetkisine sahip olduklarını ve bunu uygulamayı düşündüklerini öğrendiğimde oldu. Düşünsenize bırakın vatan toprağına dönmeyi başınızda dua okunacak bir mezarınız toprağınız bile olmayacak…

Yine o dönemde oranın Başbakanı çıkıp bazı sevdiklerimizle vedalaşmak zorunda kalacağız açıklaması yaparken bizim Sağlık Bakanımız ilk vefat haberini ağlamaklı bir ses tonuyla, boğazı düğümlenerek HASTAMI KAYBETTİM diyerek duyurdu. Biz geldiğimizde bizim ve vatandaşların sağlığı açısından günlerce karantinada tutulduk ki bu süreçte tek tek odalarda spor ekipmanları kitaplar dahil her türlü sınırsız hizmet verildi sağlık personelleri, yurt çalışanları, emniyet mensupları canla başla süreci uyum içinde yönetti. Dünyanın en güçlü görülen ülkelerinde insanlar sokaklarda ölürken hastaysanız evde bekleyin gelmeyin telefonla arayın diye insanlara talimat verilirken ülkemizde sahra hastaneleri kuruldu herkes sağlık personellerinin geceli gündüzlü mücadelesiyle en üst düzey sağlık hizmetinden ÜCRETSİZ faydalandı ki ABD de sigortası olmayan insanların çoğu  tedavi hizmeti alamadı.

Tüm bu süreç boyunca hükümetinden sağlık, emniyet ve diğer alanlarda çalışan herkes insan üstü çaba gösterdi tüm dünya kırılırken biz en az hasarla atlatmaya çalıştık. İnsanlar bu süreçte öyle fedakarlık yaptılar ki ekmek teknelerine kilit vurdular ama yine o gelişmiş ülkelerdeki gibi sokaklara çıkıp isyan edip polisle çatışmadılar. Herkes sabır ve metanetle üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Çünkü bu milletin ataları yokluk içinde Kurtuluş Savaşı vermiş insanlar ve genelimizde mevzu ülkenin menfaatiyse evlatlar da feda edilir, her türlü eza cefa da çekilir.  Hı her yerde olduğu gibi biz de sorumsuz insanlar yok muydu? Tabi ki vardı ama bunun içinde yine yaptırımlar yapıldı belki biraz utanırlar diye ifşa edildiler.

Yani bugün sırf muhalefetlik yapmak için söylenen ve mevcut hükümete ithaf edilen o ‘’yönetmediler’’ sözü var ya tüm milletimize yapılan en büyük haksız itham. Zira fark edildiği üzere bu iş sadece hükümetin ya da belli bir kesimin çabasıyla değil tüm milletin çabasıyla olacak bir şey ki tüm dünya üçüncü dördüncü dalgayı atlatırken bizim bunu geciktirebilmemiz büyük başarı. Aslında tüm hükümetlerin yapmak istediği şey. Neden başarı olduğuna gelince bu işlerin içinde olan biri olarak açıklayayım; böyle bir bilinmeyenle savaşırken ne kadar zaman kazanırsan o kadar iyidir çünkü bu süreçte bilinmeyenler çözülmeye başlıyor, tam tedavi olmasa bile etkili olabilecek ilaçlar keşfediliyor, sistem ihtiyaçlara binaen daha da güçlendiriliyor, kullanılan tedavilerin aşıların etkinliği hakkında daha çok bilgi sahibi olunup  ona göre tedbirler alınıyor kısacası en önemli şey zamandı ve biz bunu kazanmak için verilen mücadelede dünyada parmakla sayılacak kadar az ülkeden biri olarak başarılı olduk. Ve yine alanı siyaset olup böyle bir değerlendirme yapan şahsa yönelik alanı tam da bu  olan biri olarak diyorum ki pandemi öyle sadece hükümetin tedbirleriyle atlatılıp oluşan sonuç onların başarısı yada başarısızlığı olarak değerlendirilecek bir süreç değil kesinlikle, ki sadece bir ülkenin çabasıyla olacak bir şey de değil. Eğer gerçekten atlatılmak isteniyorsa tüm dünyada istisnasız tam kapanma olmalı yaklaşık 21 günlük kimse evinden çıkmamalı hasta olanlar hastaneye gidip o süreçte oradan hiç çıkmamalı herkes bulunduğu ortam dışında kimseyle temasta olmamalı vs vs. Ama herkes kendi başına savaş verdiğinden şuanda bu mümkün değil. Zira o kadar kısa bir sürede Wuhan’dan tüm dünyaya yayılan bir virüs için sen ülkende vaka sayılarını sıfıra da düşürsen global bir dünyada yaşayan insanlar olduğumuz için ülkeler arasındaki giriş çıkışlarda o virüs yine gelecek. Zaten bu tarz şeyler için Dünya Sağlık Örgütü var. Kendi alanınızda belki çok iyi bir siyasetçi olabilirsiniz ama benim size naçizane tavsiyem çıkıp bu tarz önemli bir yorumda bulunmadan önce yanınızda elbet bu alanda otorite olan kişiler vardır onların görüşlerini de alın lütfen. Ve son olarak bu alanda biri olarak süreçte emeği geçen herkese özellikle bizi yüreklendirip ilk andan beri sürekli ekranlara çıkıp gecesini gündüzüne katan birlikte atlatacağız diye umut veren Sağlık Bakanımıza ve insanlarımıza teşekkür ederim.

ÇOK GÜZEL İŞ ÇIKARDINIZ….

Daha da iyisini hep birlikte sabırla yapacağız İnşallah..

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.